Historia

thing or two

Significados de "thing or two" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Colloquial
1	Colloquial	thing or two expr.	pek çok şey
2	Colloquial	thing or two expr.	bir hayli şey

Significados de "thing or two" con otros términos en diccionario inglés turco: 128 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	know a thing or two v.	tecrübeli ve bilgili olmak
2	General	know a thing or two (about something) v.	(bir şeyler hakkında) bir iki şey bilmek
Idioms
3	Idioms	a thing or two n.	bir iki şey
4	Idioms	a thing or two n.	birkaç ufak tavsiye/görüş
5	Idioms	thing or two (about someone or something) n.	(biri/bir şey) hakkında bir iki şey
6	Idioms	thing or two (about someone or something) n.	(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak bilgi
7	Idioms	thing or two (about someone or something) n.	(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak tavsiye/görüş/eleştiri
8	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(isterse) bir iki şey öğretebilmek
9	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(isterse) birkaç şey anlatmak
10	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(isterse) birçok şey söyleyebilmek
11	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki şey öğretmek (gerek)
12	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki söz/laf söylemek (gerek)
13	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(isterse) bir iki şey söyleyebilmek
14	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(isterse) birkaç şey anlatmak
15	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(isterse) birçok şey öğretebilmek
16	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki söz/laf söylemek (gerek)
17	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki şey öğretmek (gerek)
18	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki şey söyleyebilmek
19	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birkaç şey anlatmak
20	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birçok şey öğretebilmek
21	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki yanlışını düzeltmek
22	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki şey söylemek
23	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki şey öğretmek
24	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	bir iki şey öğretebilmek
25	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birkaç şey göstermek
26	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	bir iki konuda yardımcı olmak
27	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	bir iki şey söyleyebilmek
28	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birkaç şey anlatmak
29	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	bir iki şey öğretmek
30	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
31	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birkaç şey öğretebilmek
32	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birini bilgilendirmek
33	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	haddini bildirmek
34	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	ağzının payını vermek
35	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	ipliğini pazara çıkarmak
36	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	bir iki şey öğretmek
37	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
38	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birkaç şey öğretebilmek
39	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birini bilgilendirmek
40	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	haddini bildirmek
41	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	ağzının payını vermek
42	Idioms	can teach somebody a thing or two (about somebody/something) v.	ipliğini pazara çıkarmak
43	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	bir iki şey öğretmek
44	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
45	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birkaç şey öğretebilmek
46	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birini bilgilendirmek
47	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	haddini bildirmek
48	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	ağzının payını vermek
49	Idioms	can tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	ipliğini pazara çıkarmak
50	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	bir iki şey öğretmek
51	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
52	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birkaç şey öğretebilmek
53	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	birini bilgilendirmek
54	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	haddini bildirmek
55	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	ağzının payını vermek
56	Idioms	could tell somebody a thing or two (about somebody/something) v.	ipliğini pazara çıkarmak
57	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri veya bir şey hakkında) birkaç şey öğrenmek
58	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri veya bir şey hakkında) ufak tefek şeyler öğrenmek
59	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri veya bir şey hakkında) bir iki şey öğrenmek
60	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(bir şey veya biri hakkında birine) bir iki şey anlatmak
61	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
62	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birkaç şey öğretebilmek
63	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birini bilgilendirmek
64	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	birini düzeltmek/hatasını gidermek
65	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	haddini bildirmek
66	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	ağzının payını vermek
67	Idioms	tell someone a thing or two v.	(birine) bir iki şey anlatmak
68	Idioms	tell someone a thing or two v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
69	Idioms	tell someone a thing or two v.	birkaç şey öğretebilmek
70	Idioms	tell someone a thing or two v.	birini bilgilendirmek
71	Idioms	tell someone a thing or two v.	birini düzeltmek/hatasını gidermek
72	Idioms	tell someone a thing or two v.	haddini bildirmek
73	Idioms	tell someone a thing or two v.	ağzının payını vermek
74	Idioms	teach someone a thing or two v.	(birine) bir iki şey anlatmak
75	Idioms	teach someone a thing or two v.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
76	Idioms	teach someone a thing or two v.	birkaç şey öğretebilmek
77	Idioms	teach someone a thing or two v.	birini bilgilendirmek
78	Idioms	teach someone a thing or two v.	birini düzeltmek/hatasını gidermek
79	Idioms	know a thing or two v.	bir konuda edinmiş olduğu deneyimlerden ötürü çok bilgisi olmak
80	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
81	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
82	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek
83	Idioms	could teach (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
84	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
85	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
86	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek
87	Idioms	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
88	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
89	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
90	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek
91	Idioms	tell (someone) a thing or two (about someone or something) v.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
92	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) bazı gerçekleri öğrenmek
93	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) bazı bilgiler öğrenmek
94	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) birkaç bilgi edinmek
95	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) biraz bilgi edinmek
96	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) bazı niteliklerini öğrenmek
97	Idioms	find out a thing or two (about someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) birkaç bilgi toplamak
98	Idioms	find out a thing or two v.	bir iki şey öğrenmek
99	Idioms	find out a thing or two v.	ufak tefek şeyler öğrenmek
100	Idioms	find out a thing or two v.	birkaç şey öğrenmek
101	Idioms	find out a thing or two v.	bazı gerçekleri öğrenmek
102	Idioms	find out a thing or two v.	bazı bilgiler öğrenmek
103	Idioms	find out a thing or two v.	birkaç bilgi edinmek
104	Idioms	find out a thing or two v.	biraz bilgi edinmek
105	Idioms	find out a thing or two v.	bazı nitelikleri öğrenmek
106	Idioms	find out a thing or two v.	birkaç bilgi toplamak
107	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two v.	birine bir iki şey öğretebilmek
108	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two v.	birine birkaç şey göstermek
109	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two v.	birine bir iki konuda yardımcı olmak
110	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two v.	birine bir iki şey söyleyebilmek
111	Idioms	can/could teach/tell somebody a thing or two v.	birine birkaç şey anlatmak
112	Idioms	could tell someone a thing or two v.	birine bir iki söz/laf söylemek
113	Idioms	could tell someone a thing or two v.	birine bir iki şey öğretmek
114	Idioms	could tell someone a thing or two v.	birine bir ders vermek
115	Idioms	could tell someone a thing or two v.	birine bir iki şey söyleyebilmek
116	Idioms	could teach someone a thing or two v.	birine bir iki söz/laf söylemek
117	Idioms	could teach someone a thing or two v.	birine bir iki şey öğretmek
118	Idioms	could teach someone a thing or two v.	birine bir ders vermek
119	Idioms	could teach someone a thing or two v.	birine bir iki şey söyleyebilmek
120	Idioms	learn a thing or two v.	bir iki şey öğrenmek
121	Idioms	learn a thing or two v.	bir şeyler öğrenmek
122	Idioms	tell a thing or two v.	bir iki şey söylemek
123	Idioms	tell a thing or two v.	bir iki söz/laf söylemek
124	Idioms	tell a thing or two v.	bir ders vermek
125	Idioms	tell a thing or two v.	birkaç şey anlatmak
126	Idioms	tell (or teach) someone a thing or two v.	birine bir iki şey anlatmak
127	Idioms	tell (or teach) someone a thing or two v.	birine bazı bilgiler vermek
128	Idioms	tell (or teach) someone a thing or two v.	birine bir iki şey söylemek